Kırım Savaşı'nın son büyük çaplı askerî harekâtı Kars Kuşatması [1272 - 1855/1856]
Madalya, onurlandırmanın aynı zamanda devlete bağlılığı artırmanın önemli sembollerinden biri olmuştur. Devletler madalyalar aracılığıyla güçlerini sembolik anlamda ortaya koymuşlardır. Osmanlı Devleti, Sultan II. Mehmed döneminde madalya geleneğiyle tanışmış olsa da Sultan I. Mahmud ile madalyalara önem verilmeye başlanmıştır. Kırım Savaşı sonunda Osmanlı Devleti bir dizi hatıra madalyası ve asker madalyası bastırtmıştır. Kırım Savaşı’nda yararlılık gösterenlere ödül olarak ya da bu önemli muharebenin anısına bir hatıra niteliği şeklinde madalyalar Osmanlı, müttefik kuvvetler ve hatta bu savaştan yenik olarak ayrılan Rusya tarafından bastırılmıştır.
Kars'ın erken tarihi hakkında, kendi Ermeni hükümdar hanedanına sahip olması ve Vanand olarak bilinen bir bölgenin başkenti olması dışında çok az şey bilinmektedir. Ermeni Bagratunilerden Ani'ye, Selçuklu Türklerinden Osmanlı'ya kadar pek çok kez el değiştirmiştir. 1731'de Pers kuşatmasına dayandı ve 1808'de Rus ordusuna direndi. Kırım Savaşı sırasında, aralarında General William Fenwick Williams'ın da bulunduğu İngiliz subaylarının liderliğindeki bir Osmanlı garnizonu, uzun süren kuşatma sırasında Rusları uzakta tutmuştur. Ancak Kars garnizonu kolera nedeniyle harap edildikten ve yiyecek tedariki kesildikten sonra kasaba, Kasım 1855'te Rus General Nicolas Mouravieff'e teslim edilmiştir. 8 Kasım 1855'te [Gregoryen takvimine göre] ele geçirilen Kars Kuşatması'ndaki rolü nedeniyle çar, ona soyadının yanında prestijli bir ünvan olan Karski [Karslı] ünvanını vermiştir. 30 Mart 1856'da imzalanan Paris Antlaşması'nın 3. maddesi uyarınca Rusya işgal etmiş olduğu Kars'ı Osmanlı İmparatorluğu'na iade etmiştir.
Madalyanın ön yüzünde Sultan Abdülmecid’in Tuğrası arka yüzünde Osmanlı bayrağının dalgalandığı Kars şehri ve kalesi tasviri görülmektedir [altın olan madalyalar çok nadirdir].