- Katılım
- 4 Şub 2022
- Mesajlar
- 11,279
- Beğeni
- 12,605
Iasos - İasos Antik Kenti - ΙΑΣΕΩΝ
Antik dönem ismi Iasos - İasos olan antik kent günümüz Muğla - Milas ilçesine bağlı Kıyıkışlacık Köyü sınırları içerisinde Güllük Körfezi'ndeki küçük bir koyun bitiminde bir yarımada üzerinde kurulmuştur. Antik kentin adı aynı zamanda Balıkçı Köyü olarak da geçmektedir. Antik dönemde bir ada olan İasos antik kenti günümüzde ana karaya bağlı durumdadır.
Strabon, antik kentte bulunan balık pazarını şu şekilde anlatmaktadır; Şehirde resital veren bir müzisyenin dinletisi sırasında . Balık pazarının açıldığına işaret eden çanlar çalar ve bu sesi duyan herkes resitalin bitmesini beklemeden çıkıp giderler, yalnızca çanlar çaldığı sırada eliyle kulaklarını kapatmış olan ve kulakları ağır işiten bir ihtiyar kalmıştır. Müzisyen ihtiyar adama teşekkür eder ve çan sesini duyan herkesin resitali terk ettiğini söyler. Bunun üzerine çanların çaldığını duyan ihtiyar adam da teşekkür ederek balık pazarına gider. Antik kentte yapılan kazılarda toprağa gömülü olarak bulunan alanın Strabon’un bahsettiği balık pazarı olduğu anlaşılmıştır. Bundan dolayı burası balık pazarı olarak adlandırılmıştır.
İasos antik kentinde geçen bir efsane Hermias adındaki bir çocuğun yunus balığı ile olan arkadaşlığını anlatır. Denizde yüzerken kaybolan Hermias günler sonra balıkçılar tarafından bir yunus üzerinde görülür. Yıllar boyunca devam eden bu dostluk sırasında Hermias çok mutludur. Karşılaştığı balıkçılara sürekli el sallayarak bu memnuniyetini belli eder. Bir gün Hermias’ın ölüsü arkadaşı olan yunus tarafından İasos’a getirilir. Hermias’ı kıyıya getiren yunus balığı da kendini kıyıya atar ölümünde bile dostunu yanlız bırakmaz.
Yaşlı bir Güllük'lü şöyle demiş işte gerçek dostluk budur. Birlikte oynarken yüzgecinin boynunu kestiği Hermiyas'ın ölümü yunusu da ölüme götürmüş. O, dostunu hiç bir koşulda yalnız bırakmamış. Yaşamda da, ölümde de birlikte olmayı kabul etmiş. Bundan etkilenen o zamanın Güllük halkı Hermiyas'la yunusun altından yontusunu yapmışlar. Onları ölümsüzleştirmişler. İnsanoğlu ve yunus balığı arasındaki dostluğun sembolü olarak günümüz Selçuk Müzesi'nde sergilenen Roma dönemi yontu heykelcik bu anının simgesi için güzel bir örnektir. Aynı zamanda antik kent sikkeleri üzerinde yunus balığı üzerinde Hermiyas tasvirleri görülmektedir.
Ayrica Yunan Tarihçi Plutarkhos [ΠΛΟΥΤΑΡΧΟΣ], Iasos antik kentinin bu felaketin anısına darb ettiği antik sikkelerden bahseder;...Ve yunusun Iasusa'nın oğluna olan iyi niyeti ve dostluğu, büyüklüğünden dolayı gerçek aşk olarak düşünüldü. Çünkü gündüzleri onunla yüzüyor ve oynuyor, kendisine dokunulmasına izin veriyordu; çocuk sırtına bindiğinde ise hiç çekinmiyordu, tam tersine onu istediği yere zevkle taşıyordu; bu sırada Iasus'un bütün halkı her seferinde kıyıya akın ediyordu. Bir gün şiddetli bir yağmur ve dolu fırtınası meydana geldi ve çocuk kayıp boğuldu. Yunus cesedi aldı ve hem onu hem de kendisini karaya fırlattı ve o da ölene kadar oradan ayrılmadı, sorumluluğunu paylaştığını düşündüğü bir ölümü paylaşmanın doğru olduğunu düşündü. Ve bu felaketin anısına, İasos halkı, üzerinde yunus balığına binmiş bir çocuk figürü bulunan antik sikkeleri darb etmiştir.
Antik kaynaklarda yer alan başka bir efsaneye göre de Hermias’ın yunus balığı ile dostluğunu o bölgeden geçmekte olan Büyük İskender öğrenir. Genci yanına alarak Babil şehrine götürür. Burada adına büyük bir anıt bulunan denizler tanrısı Poseidon’un tapınağında ruhani görevli olarak çalışmasını sağlar. Babil’deki tüm yaşantısı rahatlık ve mutluluk içerisinde geçer.
Aşağıda paylaşmış olduğumuz Antik Sikkeler İasos [Ἰασός] antik kentinde darb edilmiş olan Antik Sikke görselleridir. Tarihin her dönemine ait antik sikke sorularınız için forumda yeni konu açarak bilgi alabilirsiniz.