Numidya Ve Mauretanya Kralı Juba II Sikkeleri

Numidya ve Mauretanya Kralı Juba II​

REX IVBA : Kral Juba - BACIΛICCA KΛEΟΠΑΤΡA : Kraliçe Kleopatra​

Mauretanya Kralı II. Juba ve Mısır Kralı Kleopatra VII Thea Philopator [Kleopatra VII] ile Mark Antony'nin kızı Kleopatra Selene, antik dünyanın en büyüleyici kraliyet çiftlerinden biriydi. Birleşmeleri, iki güçlü mirasın birleşmesini simgeliyordu: Kuzey Afrika'nın kraliyet soyu ve Mısır'ın efsanevi Ptolemaios hanedanı. Juba II, Kuzey Afrika'daki bir krallık olan Numidya'nın Kralı I. Juba'nın oğluydu.

Babasının Roma iç savaşı sırasında Julius Sezar tarafından yenilmesinden sonra, Juba II genç bir çocukken Roma'ya götürüldü. Roma sarayında yetiştirildi, Yunan, Roma ve Kuzey Afrika kültürünü inceleyerek yüksek eğitim aldı ve bu da onu saygı duyulan bir bilgin ve yönetici haline getirmiştir. Romalılar sonunda onu yeniden iktidara getirdiler ve MÖ 25 civarında, günümüzde Cezayir ve Fas'ın bulunduğu topraklara yayılmış olan Mauretanya'nın kralı yaptılar [Moritanya ile karıştırılmamalıdır].

Kleopatra Selene'nin şanlı ama trajik bir soyu vardı. Mısır'ın son firavunu olan ünlü Kleopatra VII'nin ve Roma generali Mark Antony'nin kızıydı. MÖ 31 yılında Aktium Savaşı'nda anne ve babasının yenilgisi ve ölümünün ardından Kleopatra Selene, Roma'ya götürüldü ve burada İmparator Augustus'un kız kardeşi ve babası Antonius'un dul eşi Octavia tarafından büyütüldü. Zamanla Roma İmparatoru Augustus [Octavian], Kuzey Afrika'da Roma etkisini pekiştirmek için politik bir hamle olarak Kleopatra Selene'nin Juba II ile evliliğini ayarladı. Juba II ve Kleopatra Selene birlikte, Roma'ya bağlı bir krallık Mauretanya'yı yönetti. Hükümdarlıkları refah, kültürel kaynaşma ve entelektüel başarı ile işaretlenmiştir.

Kendi başına bir bilgin olan Juba II, coğrafya, tarih ve sanat üzerine yazılarıyla tanınıyordu. Afrika geleneklerini korurken krallığında Yunan ve Roma kültürünü teşvik etti ve Mauretanya'yı gelişen bir öğrenme ve kültür merkezi haline getirdi.Kraliyet Mısır mirasına sahip Kleopatra Selene, muhtemelen bu kültürel harmana katkıda bulunmuş ve sarayına Ptolemaios atalarının unsurlarını getirmiştir. Başkentleri Caesarea [günümüzde Cezayir'deki Cherchell], Roma, Yunan ve Mısır etkilerini birleştirerek Akdeniz kültürünün merkezi haline geldi. Roma gözetimi altında olmalarına rağmen, bir dereceye kadar bağımsızlıklarını koruyabildiler ve krallıkları farklı medeniyetler arasında bir kavşak noktası olarak gelişmiştir. Juba ve Kleopatra Selene'nin oğulları Ptolemy MS 24'te babasının yerini almıştır.