- Katılım
- 4 Şub 2022
- Mesajlar
- 9,331
- Beğeni
- 12,307
MS dördüncü ve beşinci yüzyıllara ait bronz kontorniat madalyonları [İtalyanca contorniare, anahat çizmek kelimesinden] adını her zaman kenarlarında görülen belirgin oyuktan alır ve genellikle Yeni Yıl festivali vesilesiyle Roma'da hediye olarak verilen semboller ve belki de tılsımlar olarak hizmet ettikleri düşünülmektedir.
Tipler sıklıkla daha önceki imparatorları ve MS birinci ve ikinci yüzyılların kültürel figürlerini tasvir eder, ancak daha sonraki yöneticiler de görülür. Sirk ve halk oyunlarıyla ilgili tipler de özellikle popülerdi. Hristiyanlığın imparatorluk devlet dini haline geldiği bir çağda Greko-Romen kültürel geçmişine odaklanılması, birçoğu hala eski pagan dinini seven Roma elitinin üyeleri tarafından, iyi eski günler'e karşı bir meydan okuma ve özlem eylemi olarak, karşılıklı madalyonların takas edildiği fikrine yol açmıştır.
Ancak daha yakın tarihli bir araştırma, Hristiyan bağlamlarında kontorniat madalyonlarda bulunan sembollerin çoğunun kullanımı ve diğer kontorniatlarda Chi-rho sembolünün varlığı ışığında bu görüşe şüpheyle yaklaşma eğilimindedir. Bununla birlikte, paylaşmış olduğumuz madalyon pagan geçmişiyle oldukça bağlantılıdır. Adı, etrafındaki yazıtta yanlış yazılmış olsa da, paylaşmış olduğumuz bronz madalyonun [26.28 g] ön yüzündeki defneli ve sakallı ön yüz büstü, MS 1. yüzyılda yaşamış bir Neopitagorcu filozof olan ve biyografisi MS 2. yüzyılın sonu veya 3. yüzyılın başında Yaşlı Philostratos tarafından yazılmış olan Tyana'lı Apollonios'u temsil eder. Tyana, günümüz Niğde Bor ilçesine bağlı olan Kemerhisar beldesi sınırları içerisinde bulunan Kapadokya Krallığına başkent yapmış antik kenttir.
Apollonios, çileci bir yaşam tarzı sürdürmüş ve Roma İmparatorluğu'nun Küçük Asya ve Doğu bölgelerini dolaşarak felsefesini benimseyenleri aydınlatmış ve birçok mucize gerçekleştirdiği söylenmektedir. Efes'te kalırken, gerçekleştiği gün bir vizyonda imparator Domitianus'un öldürülmesini gördüğü söylenir. Ayrıca hastaları iyileştirdiği, cinleri kovmak suretiyle kıtlığa son verdiği ve Hindistan'a kadar seyahat ettiği bildirilir. Öldüğünde, tanrılarla birlikte yaşamak üzere gökyüzüne taşındığı düşünülmüştür. Tyana'lı Apollonius'un aydınlanmış bir mucize yaratıcısı olarak tasvir edilmesi, onu Yahudi çağdaşı Nasıralı İsa ile rekabet eder hale getirmiştir.
İkinci ve üçüncü yüzyıllar ilerledikçe, Apollonios ve takipçilerinin şöhreti ve etkisi Roma İmparatorluğu'nun her tarafına yayıldı, ancak Samosata'lı Lucian gibi onu ve tüm Neopitagorasçı felsefe okulunu sahtekar olarak görenler de vardı. Bununla birlikte, İmparator Marcus Aurelius Apollonius'un felsefesini izledi, Caracalla onun ibadeti için bir türbe inşa etti ve Aurelianus, Palmyra İmparatorluğu'na karşı savaşı sırasında [MS 272] direnen Tyana'yı ele geçirdiğinde, Apollonios'a saygı duyduğu ve belki de ilahi gazabı çekme korkusuyla ona veya vatandaşlarına zarar vermekten kaçınmıştır.
Nitekim Apollonius ve mucizeleri efsanesi zamanla daha da yaygınlaştı ve Geç Antik Çağ'da, tam da kontorniatların üretildiği dönemde, Hristiyanlığın artan etkisine rağmen, Apollonios'la ilişkilendirilen imgeler ve tılsımlar, Yunan Doğu kentlerinde sık sık koruyucu imgeler olarak ortaya çıkmıştır. Hristiyan yetkililer bu putlara karşı çıkıp onları büyücülük ve cinlerin işi olarak nitelemiş olsalar da, hiçbiri bunların etkisiz olduğunu ileri sürerek bunlara karşı çıkmamıştır.
Madalyonun arka yüzü genellikle bir sarraf kulübesini veya cömertlik dağıtım sahnesini tasvir ettiği düşünülür, ancak Zadoks Josephus-Jitta [Mnemosyne 4 [1951], 83] tarafından ortaya atılan bir diğer olasılık, sirkte kontorniat madalyonların dağıtımını temsil etmesidir. Bu görüşü destekleyen bir diğer gerçek ise, arka yüzlerinde kontorniatların üretimini tasvir eden başka madalyonların da biliniyor olmasıdır.
MS dördüncü ve beşinci yüzyıllarda, Batı İmparatorluğu ölüm döşeğindeyken ve tabutuna son çivileri çakmayı bekleyen barbarlar ve gaspçılarla dört bir yandan çevriliyken, üzerinde Tyana'lı Apollonios'un resmi bulunan bu madalyondaki gibi uyumlu bir madalyonun ne kadar rahatlatıcı olduğunu hayal edebilirsiniz.
Tipler sıklıkla daha önceki imparatorları ve MS birinci ve ikinci yüzyılların kültürel figürlerini tasvir eder, ancak daha sonraki yöneticiler de görülür. Sirk ve halk oyunlarıyla ilgili tipler de özellikle popülerdi. Hristiyanlığın imparatorluk devlet dini haline geldiği bir çağda Greko-Romen kültürel geçmişine odaklanılması, birçoğu hala eski pagan dinini seven Roma elitinin üyeleri tarafından, iyi eski günler'e karşı bir meydan okuma ve özlem eylemi olarak, karşılıklı madalyonların takas edildiği fikrine yol açmıştır.
Ancak daha yakın tarihli bir araştırma, Hristiyan bağlamlarında kontorniat madalyonlarda bulunan sembollerin çoğunun kullanımı ve diğer kontorniatlarda Chi-rho sembolünün varlığı ışığında bu görüşe şüpheyle yaklaşma eğilimindedir. Bununla birlikte, paylaşmış olduğumuz madalyon pagan geçmişiyle oldukça bağlantılıdır. Adı, etrafındaki yazıtta yanlış yazılmış olsa da, paylaşmış olduğumuz bronz madalyonun [26.28 g] ön yüzündeki defneli ve sakallı ön yüz büstü, MS 1. yüzyılda yaşamış bir Neopitagorcu filozof olan ve biyografisi MS 2. yüzyılın sonu veya 3. yüzyılın başında Yaşlı Philostratos tarafından yazılmış olan Tyana'lı Apollonios'u temsil eder. Tyana, günümüz Niğde Bor ilçesine bağlı olan Kemerhisar beldesi sınırları içerisinde bulunan Kapadokya Krallığına başkent yapmış antik kenttir.
Apollonios, çileci bir yaşam tarzı sürdürmüş ve Roma İmparatorluğu'nun Küçük Asya ve Doğu bölgelerini dolaşarak felsefesini benimseyenleri aydınlatmış ve birçok mucize gerçekleştirdiği söylenmektedir. Efes'te kalırken, gerçekleştiği gün bir vizyonda imparator Domitianus'un öldürülmesini gördüğü söylenir. Ayrıca hastaları iyileştirdiği, cinleri kovmak suretiyle kıtlığa son verdiği ve Hindistan'a kadar seyahat ettiği bildirilir. Öldüğünde, tanrılarla birlikte yaşamak üzere gökyüzüne taşındığı düşünülmüştür. Tyana'lı Apollonius'un aydınlanmış bir mucize yaratıcısı olarak tasvir edilmesi, onu Yahudi çağdaşı Nasıralı İsa ile rekabet eder hale getirmiştir.
İkinci ve üçüncü yüzyıllar ilerledikçe, Apollonios ve takipçilerinin şöhreti ve etkisi Roma İmparatorluğu'nun her tarafına yayıldı, ancak Samosata'lı Lucian gibi onu ve tüm Neopitagorasçı felsefe okulunu sahtekar olarak görenler de vardı. Bununla birlikte, İmparator Marcus Aurelius Apollonius'un felsefesini izledi, Caracalla onun ibadeti için bir türbe inşa etti ve Aurelianus, Palmyra İmparatorluğu'na karşı savaşı sırasında [MS 272] direnen Tyana'yı ele geçirdiğinde, Apollonios'a saygı duyduğu ve belki de ilahi gazabı çekme korkusuyla ona veya vatandaşlarına zarar vermekten kaçınmıştır.
Nitekim Apollonius ve mucizeleri efsanesi zamanla daha da yaygınlaştı ve Geç Antik Çağ'da, tam da kontorniatların üretildiği dönemde, Hristiyanlığın artan etkisine rağmen, Apollonios'la ilişkilendirilen imgeler ve tılsımlar, Yunan Doğu kentlerinde sık sık koruyucu imgeler olarak ortaya çıkmıştır. Hristiyan yetkililer bu putlara karşı çıkıp onları büyücülük ve cinlerin işi olarak nitelemiş olsalar da, hiçbiri bunların etkisiz olduğunu ileri sürerek bunlara karşı çıkmamıştır.
Madalyonun arka yüzü genellikle bir sarraf kulübesini veya cömertlik dağıtım sahnesini tasvir ettiği düşünülür, ancak Zadoks Josephus-Jitta [Mnemosyne 4 [1951], 83] tarafından ortaya atılan bir diğer olasılık, sirkte kontorniat madalyonların dağıtımını temsil etmesidir. Bu görüşü destekleyen bir diğer gerçek ise, arka yüzlerinde kontorniatların üretimini tasvir eden başka madalyonların da biliniyor olmasıdır.
MS dördüncü ve beşinci yüzyıllarda, Batı İmparatorluğu ölüm döşeğindeyken ve tabutuna son çivileri çakmayı bekleyen barbarlar ve gaspçılarla dört bir yandan çevriliyken, üzerinde Tyana'lı Apollonios'un resmi bulunan bu madalyondaki gibi uyumlu bir madalyonun ne kadar rahatlatıcı olduğunu hayal edebilirsiniz.