Siraküza Antik Kenti Sikkeleri

Syracuse/Siraküza [ΣΥΡΑΚΟΥΣΕΣ] Antik Kenti - ΣΥΡΑΚΟΣΙΩΝ ​

Antik çağın en büyük matematikçisi olan Arşimet'in [ΑΡΧΙΜΗΔΗΣ] doğum yeri ve Cicero tarafından en büyük Yunan şehri ve hepsinin en güzeli [against Verres, 2.4.52] olarak tanımlanan Syracuse/Siraküza antik kenti, MÖ 734/733'te Korint'ten gelen Yunan yerleşimciler tarafından kurulmuş, adanın ve tüm Yunan uygarlığının en zengin ve en güçlü şehirlerinden biri olmuştur. Antik kent günümüz Sicilya adasının güneydoğusunda bulunan Siraküza ili sınırları içerisinde bulunmaktadır. Siraküza antik kenti 2.700 yıllık tarihi ile Antik Akdeniz'in en önemli şehirlerinden biri ve aynı zamanda en güçlü deniz kuvvetlerinden birisidir.

Siraküza'nın genişleyen gücü, Sicilya'nın batı kesiminde hüküm süren Kartacalılara karşı çatışmayı kaçınılmaz hale getirmiştir. Himera Savaşı'nda Agrigento'lu Theron ile ittifak kuran Siraküza kralı Gelo, Hamilcar liderliğindeki Afrika kuvvetini kesin bir şekilde yenmiştir. Zaferin anısına şehre Athena [bugünkü Katedralin bulunduğu yer] adını taşıyan bir tapınak dikilmiştir.

MÖ 478'de kral Gelo öldükten sonra, Gelo'nun yerine Cumae'de Etrüsklere karşı savaşan kardeşi Hiero geçmiştir. Şehir, asi Siculi'ye karşı savaşarak Sicilya'da ve Tiren Denizi'nde Korsika ve Elba'ya kadar seferler yaparak genişlemeye devam etmiştir. MÖ 5. yüzyılın sonlarında Syracuse, Peloponnesos Savaşı'nda savaşmak için daha fazla kaynak arayan Atina ile savaş halinde olmuştur. Syracusalılar, Atinalıları yenmek, gemilerini yok etmek ve onları adada açlıktan ölüme terk etmek için Atina'nın savaştaki düşmanı Sparta'dan bir generalin yardımını almışlardır. MÖ 401'de Syracuse, Genç Cyrus'un [Büyük Kiros] On Bin Kişilik Ordusuna 3000 hoplitlik bir kuvvet ve bir general ile katkıda bulunmuştur.

Siraküza sikkeleri antik ve modern dünyanın hayranlığı ve belki de tüm antik sikkelerin en ünlüsü olarak adlandırılmıştır. Haklı olarak, sadece etkileyici boyutları ve ağırlıkları değil, daha da önemlisi taşıdıkları inanılmaz derecede ayrıntılı zarif stil sanatı sayesinde, antik Siraküza'daki kültürel ve nümizmatik başarısının zirvesini temsil ederler ve dolaşıma giren en güzel antik sikkeler arasındadırlar. MÖ 5. yüzyılda Sicilya'da, Siraküza'nın eşsiz sikkeleriyle örneklenen muhteşem sanatsal çiçeklenme, büyük çekişme zamanlarında ortaya çıkmıştır.

MÖ 8. yüzyılda Yunanistan'dan gelen ilk kolonistler bu verimli adaya geldiklerinde, hem adanın yerli halkı Sicelliler, Sicaniler ve Elymiler hem de hemen hemen aynı dönemde Kartaca'yı kuran Fenikeli kolonistler arasında rakiplerle karşılaştılar. Bu çatışmaların yarattığı toplumsal gerginlikler çeşitli tiranlıkların kurulmasına zemin hazırladı. Gela'lı Hipokrat, iyi bilinen tiranların ilkiydi ve oğlu Gelon, MÖ 485'te Siraküza'da en büyük Sicilya sarayını kurmuştur. Yüzyılın ortalarında durum, prenslerin kendi aralarında sürekli savaş halinde olduğu ve zamanlarının en iyi sanatçılarının ve zanaatkarlarının hizmetlerini kullandığı Rönesans İtalya'sına benzemeye başlamıştır. Böylesi mücadeleler paralı asker tutmak için önemli miktarda para gerektiriyordu ve sarayların giderek artan kültürel gelişmişliği, küçük sanatlar da dahil olmak üzere tüm sanatlarda denemeler yapılmasını teşvik etti; bunun sonucu olarak tarihin en yetenekli antik sikke gravürcülerinden bazıları himaye altına alındı [Choirion, Euainetos, Eumenos, Exakestidas, Herakleidas]. Siraküza, MÖ 6. yüzyılın sonunda Attika standardında yaklaşık 17,2 gram ağırlığında tetradrahmi basımıyla gümüş antik sikke darbına başlamıştır.