Antik Bizans Yüzükleri

ΑΓΗΣΙΛΑΟΣ · 5 Şub 2022

Antik Bizans Yüzükleri

Binlerce yıla yayılan Bizans İmparatorluğu, MS 330-1453 yılları arasında gelişmiştir. Zirve döneminde, sınırları Akdeniz kıyılarına ve Kuzey Afrika'ya kadar uzanıyordu ve yaklaşık yüz imparator hüküm sürmüştür. Doğu ve Batı ile geniş kapsamlı ticaret bağlantıları sayesinde, Bizans İmparatorluğu tarafından üretilen mücevherlerin sınırlarının ötesinde stil üzerinde etkili olması şaşırtıcı değildir.

Antik Bizans takıları yeni başkent Konstantinopolis'in yüksek duvarlarının ardında yaşatılan Roma geleneklerinin tam bir devamıydı. Hristiyan ikonografisinin kullanımı ve yeni eski tekniklerin daha fazla uzmanlaşması gibi bazı yenilikler meydana gelmiştir. İskenderiye ve Antakya'nın eski kuyum merkezlerindeki yapılan üretim, yerini Konstantinopolis'te artan üretime bırakmıştır. Takılar kişinin durumunu ifade etmenin bir yolu ve diplomatik bir araç olarak hareket etmiştir. İmparator Justinian, Justinian Yasası olarak adlandırılmış olan yasa içerisinde takı takma ve kullanımını düzenleyen yasalar çıkarmıştır. Safirlerin, zümrütlerin ve incilerin imparatorun kullanımı için ayrıldığını, ancak her özgür adamın altın bir yüzük takma hakkına sahip olduğu açıkça yazmaktadır.

Değerli taşlar esas olarak Doğu'dan geldi. Hindistan ve İran ile gelişen ticari ilişkiler, Konstantinopolis'e çok miktarda granat, beril, korindon ve inci getirdi . Altın, günümüz Yunanistan'ında, Balkanlar'da ve gümüşün altınla birlikte bulunduğu Türkiye'de imparatorluğun sınırları içinde çıkarılıyordu. Bizans İmparatorluğu halkı mücevherlerini renkli severdi. Değerli taşlara ek olarak, emaye kullanılarak istenen çok renklilik etkisi elde edilmiştir.

Bizans sanatı büyük ölçüde Hristiyan karakteriyle tanımlanıyordu. Daha önceki sanatsal geleneğinin çoğu ikonlar ve dini semboller etrafında şekillenmişti. Büyük ölçüde bölgedeki bulunabilirliği ve Bizans İmparatorluğu tarafından biriktirilen muazzam zenginlik nedeniyle Bizans sanatçıları altını cömertçe kullanmışlardır. Dini imgeler ve altına olan eğilimin bu birleşimi, Doğu Ortodoks Kilisesi'nin modern dini ikonografisi açısından son derece etkili olmuştur.

Mücevherlerin yalnızca yetişkin kadınlar tarafından değil, aynı zamanda erkekler ve çocuklar tarafından da sıklıkla takıldığı açıktır. Mücevherlerin popülerliğinin arkasındaki nedenlerden biri, belirli parçaların dekoratif olmasının yanı sıra muska işlevi de gördüğüne olan inançtı. Bu, bunların koruyucu olduğu ve takan kişiyi kötülükten koruyabileceği fikri ile bağlantılıydı.

Refah içinde bir medeniyet olan bu ülkede, çoğu hanenin bu zenginliği sergilemenin bir yolu olarak en azından bir veya iki altın yüzüğe sahip olması yaygındı. Mücevherler toplumun tüm üyeleri tarafından, erkekler ve çocuklar dahil, takılıyordu. Erkekler için, isimleri ve monogramları kazınmış mühür yüzükleri popüler bir seçimdi ve kadınlar için yüzükler, bilezikler ve küpeler çok revaçtaydı. Özellikle, yarım ay şeklindeki küpeler tipik bir Bizans görünümü haline geldi ve bunlar genellikle karmaşık altın işçiliğini ve doğal dünyadan bitki ve hayvan tasvirlerini sergiliyordu.

Antik Bizans dünyasına ait yüzükleri detaylı olarak forum sayfamız üzerinde inceleyebilir kendinizi Antik Bizans'ın geçmişine taşıyarak, keşfedilmemişleri bizimle birlikte keşfedebilirsiniz.