MÖ 630 civarında, Yunan adası Thera [Santorini] kuraklık ve aşırı nüfusla boğuşuyordu. Bunun sonucunda ortaya çıkan kıtlıktan kaçan Thera yerleşimcileri, Battus önderliğinde güneye yelken açtılar. Afrika'nın kuzey kıyısında, modern Bingazi yakınlarında, Kyrene şehrini kurdular. Bölgenin kıyı ovasını keşfeden yerleşimciler burada kereviz ve rezene bitkisinin nadir bir akrabası olan silphium bitkisini buldular.
Silphium bitkisi, antik çağlarda gıda kaynağı, yemeklere baharat ve en önemlisi ilaç olarak birçok kullanımı nedeniyle değerliydi. Çiçeklerinden parfümler yapılırdı, sapı gıda veya yem olarak kullanılırken suyu ve kökü çeşitli tıbbi iksirlerin yapımında kullanılırdı.
Greko-Romen mutfağındaki kullanımının [Apicius'un tariflerinde olduğu gibi] yanı sıra, bitkinin birçok tıbbi uygulaması arasında öksürük, boğaz ağrısı, ateş, hazımsızlık, ağrı ve sızılar, siğillerin tedavisinde kullanımı da yer alır ve hatta kısmen Plinius'un tanıklığına dayanarak bitkinin bir doğum kontrol yöntemi olarak da işlev görmüş olabileceği tahmin edilmektedir. Apicius; Roma İmparatoru Tiberius döneminde yazıldığı öne sürülen, günümüze kadar gelebilmiş yemek tarifleri derlemesidir.
Bitki yalnızca Kirenayka'nın dar bir kıyı şeridinde yetişiyordu. Aşırı hayvan otlatma, aşırı hasat ve iklim değişikliği, Silphium'un neslinin tükenmesine yol açmıştır. Romalı tarihçi Plinius, Kirenayka'da bulunan bilinen son silphium sapının Roma İmparatoru Nero'ya verildiğini bildir.
Antik sikkenin ön yüzündeki senkretik tanrı Zeus Ammon, Yunan Zeus'unu, Mısır sanatında sıklıkla koç başıyla gösterilen tanrıların kralı Mısır kralı Amun-Ra ile birleştirir. Zeus Ammon'a, özellikle Sparta ve Thebes'te tapınılırdı, her ikisi de Pausanias tarafından tanrıya ait tapınaklara sahip olarak kaydedilmiştir [ΠΑΥΣΑΝΙΑΣ,3.18.3 ve 9.16.1].
Silphium bitkisi, antik çağlarda gıda kaynağı, yemeklere baharat ve en önemlisi ilaç olarak birçok kullanımı nedeniyle değerliydi. Çiçeklerinden parfümler yapılırdı, sapı gıda veya yem olarak kullanılırken suyu ve kökü çeşitli tıbbi iksirlerin yapımında kullanılırdı.
Greko-Romen mutfağındaki kullanımının [Apicius'un tariflerinde olduğu gibi] yanı sıra, bitkinin birçok tıbbi uygulaması arasında öksürük, boğaz ağrısı, ateş, hazımsızlık, ağrı ve sızılar, siğillerin tedavisinde kullanımı da yer alır ve hatta kısmen Plinius'un tanıklığına dayanarak bitkinin bir doğum kontrol yöntemi olarak da işlev görmüş olabileceği tahmin edilmektedir. Apicius; Roma İmparatoru Tiberius döneminde yazıldığı öne sürülen, günümüze kadar gelebilmiş yemek tarifleri derlemesidir.
Bitki yalnızca Kirenayka'nın dar bir kıyı şeridinde yetişiyordu. Aşırı hayvan otlatma, aşırı hasat ve iklim değişikliği, Silphium'un neslinin tükenmesine yol açmıştır. Romalı tarihçi Plinius, Kirenayka'da bulunan bilinen son silphium sapının Roma İmparatoru Nero'ya verildiğini bildir.
Antik sikkenin ön yüzündeki senkretik tanrı Zeus Ammon, Yunan Zeus'unu, Mısır sanatında sıklıkla koç başıyla gösterilen tanrıların kralı Mısır kralı Amun-Ra ile birleştirir. Zeus Ammon'a, özellikle Sparta ve Thebes'te tapınılırdı, her ikisi de Pausanias tarafından tanrıya ait tapınaklara sahip olarak kaydedilmiştir [ΠΑΥΣΑΝΙΑΣ,3.18.3 ve 9.16.1].