Bölgenin ilk sakinleri, daha sonra adı Aspendos olacak antik kentin yerleşim merkezini kuran Hititler'di. Hitit varlığı, antik kentin erken dönem antik sikkeleri üzerinde görülen ΕΣΤFΕΔΙΙΥΣ:ESTFEDIIYS [veya EΣTFEΔIY] lejantları ile doğrulanmaktadır. Hatta ESTFEDIIYS lejantları 4. yüzyılın sonuna kadar darb edilen antik sikkeler üzerinde de varlığını sürdürmektedir.
Antik sikkeler üzerindeki güreşçi tipinin seçimi belirsizdir. Güreş, eski zamanlarda popüler bir spordur ve olimpiyatlardaki etkinliklerden birisidir. Belki Aspendos o zamanlar güreşçileriyle ünlüydü veya 5. yüzyılın ortalarındaki Olimpiyat etkinliğinde galip gelmiştir. MÖ 5. yüzyılın sonlarına doğru ve MÖ 4. yüzyılda, ön yüzünde bir çift güreşçi, arka yüzünde ise bir sapancı figürü, Aspendos staterlerinin yaygın olarak tanınan tasarımı haline gelmiştir. Çeşitli şekillerde, güreşçiler tekrar tekrar farklı dövüş pozisyonlarında tasvir edildi. Ancak, bunu sadece özellikle Aspendos'taki güreşin popülerliğinin bir göstergesi olarak görmek yanlış olur. Aksine, güreşçiler Aspendos'un başka bir kurucusuna atıfta bulunmaktadır.
Bu sikkelerde, Teselya'dan gelen Yunan şehir kurucusu Polypoites ile yerel bir Pamfilya hükümdarı arasındaki güreş müsabakası tasvir edilmektedir. Güreş müsabakasının galibi Polypoites, Aspendos çevresindeki toprakları aldı. Güreş müsabakasını kaybeden yerel yöneticinin adının Aspendos olması muhtemeldir. Ayrıca Dionysios Periegetes, Mopsos’un Aspendos kentinin kurucu ktistesleri arasında yer aldığını aktarır [ΔΙΟΝΥΣΙΟΣ ΠΕΡΙΗΓΕΤΕΣ,852].
Ayrıca şehrin adı Yunanca ΣΦΕΝΔΟΝΑΝ: Sfendonan sapanla atmak kelimesiyle ilişkilendirilmiştir. Bu, Aspendos'un sapancının şehri olarak anlaşılabileceği anlamına gelir [antik sikkeler üzerinde görüldüğü gibi]. Uzun sapan, Güney Küçük Asya'da tipik bir silahtı ve ayrıca Aspendos'un dağlık iç kesimlerindeki çobanlar tarafından kurtlara ve sığır yağmacılarına karşı kendilerini korumak için kullanılırdı.