Barke Antik Kenti Sikkeleri

Barca - Barce - Barke [ΒΑΡΚΗ] Antik Kenti​

Barke [ΒΑΡΚΗ] antik kenti, Libya'nın doğusunda Sirenayka veya Kirenayka [Kyrenaika] olarak bilinen bölgede, Herodot'a göre [4.160.1] Barke antik kentinin MÖ 6. yüzyılın ortalarında Kyrene kralı II. Arkesilaos'un kendisiyle çekişen kardeşleri tarafından kurulduğunu, bu nedenle başlangıçtan itibaren sıklıkla bağımsız ve zaman zaman karşıt bir siyasi çizgi izlediğini bildirir. MÖ 525 yılında, Ahameniş Kralı II. Kambises, Mısır Firavun Krallığı'nı hızlı ve kanlı bir şekilde fethetmiş, ardından hem Kyrene hem de Barke dehşete kapılarak [Herodotos 3.13] hiçbir direniş göstermeden teslim olmuş ve Kambises'e haraç ve hediyeler göndermişlerdir.

Kyrene kralı III. Arkesilaos, babasının şehrin anayasasını değiştirmesinden önce atalarının sahip olduğu monarşik güçlerin geri verilmesini talep etti. Bu talepten sonra Arkesilaos'un yenildiği ve sürgüne gönderildiği, annesi Pheretima ile birlikte Kyrenaika'yı terk etmek zorunda kaldığı bir iç mücadele çıkmıştır. Annesi Salamis'teki [Kıbrıs] Kral Evelthon'un sarayına giderken kendisi de Samos'a gitti. Arkesilaos, Samos'ta bir ordu kurmayı başardı ve bu orduyla Kyrenaika'yı geri aldı, bir kehanetten aldığı tavsiyenin aksine rakiplerini öldürdü veya sürgüne gönderdi. Misillemelerden çekinen ve görünüşe göre hayatından korkan Arkesilaos, Kyrene'den kaçtı ve o zamanlar kayınpederinin yönetimi altında olan Barke antik kentine doğru yola çıktı, bu sırada annesi Pheretima Kyrene'de iktidarın dizginlerini devraldı. Ancak sürgündeki Kyreneliler tarafından Barkaean pazarında tanınan Arkesilaos ve kayınpederi saldırıya uğradı ve öldürüldü.

Antik sikkelerde görülen Silphium bitkisinin kalın bir köke, rezene benzeri bir sapa, kereviz gibi yaprakçıklara sahip büyük alternatif yapraklara, üst kısmında küçük sarı çiçeklerden oluşan küresel kümelere ve phyllon adı verilen geniş yaprağa benzer, kalp şeklinde bir meyveye sahip olduğu tanımlanmıştır. Bitki, besin kaynağı, yiyecek baharatı ve en önemlisi ilaç olarak birçok kullanımından dolayı antik çağlarda değerliydi. Çiçeklerinden parfüm yapılıyordu, sapı yiyecek veya yem olarak, suyu ve kökü ise çeşitli tıbbi iksirlerin yapımında kullanılıyordu. Greko-Romen mutfağındaki kullanımlarının yanı sıra [Apicius'un tariflerinde olduğu gibi], bitki birçok tıbbi uygulamada öksürük, boğaz ağrısı, ateş, hazımsızlık, ağrı ve sızılar, siğilleri tedavi etmek için de kullanılıyordu.