Delphi Antik Kenti Sikkeleri

ΕΛΛΗΝΙΚA ΦΩΚΕΩΝ ΔΕΛΦΟΙ ​

Dünyanın Merkezi Delphi [ΔΕΛΦΟΙ] Antik Kenti​

Delphi [ΔΕΛΦΟΙ], Homeros döneminden itibaren Pytho adıyla anılır. Tarihsel zamanların başında antik Phokis'in şehirlerinden biriydi ancak yavaş yavaş şehrin rolü güçlendi ve bir pan-Helen merkezi ve antik Yunanlıların kutsal bir şehri haline geldi. Aynı zamanda Delphic Amphictyonia'nın da merkeziydi. Delphi [ΔΕΛΦΟΙ], Yunanistan'ın en büyük manevi ve dini merkezidir. Delphi [ΔΕΛΦΟΙ], tanrı Apollon'a adanmış önemli bir Yunan dini merkeziydi. Korint Körfezi yakınlarındaki Parnassus'ta inşa edilen kutsal alan, hem şehir devletlerine hem de bireylere şifreli kehanetler ve tavsiyeler veren ünlü Apollon Kahini'nin oturduğu yerdi. Ayrıca Pythias, pan-Helenik yarışmaları Delphi'de düzenlenmiştir.

Zeus tarafından serbest bırakılan biri doğudan, diğeri batıdan uçan iki kartal tam olarak Apollon'un kutsal alanında buluştu. Bu nokta, herkesin görmesi için Omphalos taşı tarafından işaretlendi ve burası dünyanın merkezi olarak belirlenmiştir [Bkz. Alttaki Kyzikos antik kentinde darb edilen antik sikke bu anı tasvir etmektedir].



Delphi'deki Apollon tapınağının kökenleri, Homeros'un Apollon İlahisi'nde anlatılır. Apollon, Parnassus Dağı'ndan indi ve sonunda karla kaplı Parnassus Dağı'nın altında Crisa'da kehanetinin temeli için uygun yeri bulana kadar kuzey ve orta Yunanistan'dan geçti. Apollon, tapınağını kurduktan sonra bölgede yaşayan dişi bir ejderhayı öldürmüştür. Bölgenin adı daha sonra katledilen ejderhanın çürüyen gövdesi nedeniyle Pytho [ve Pythian Apollon] olarak adlandırılmıştır. Yunanca'da Pytho fiili çürümek anlamına gelir. İlginçtir ki Zeus, ejderhayı öldürmekten dolayı Apollon'u dokuz yıllığına Teselya'ya sürerek cezalandırmıştır. Delphi'de her dokuz yılda bir kutsal alanın kuruluş efsanesiyle bağlantılı bu olayları anmak için Stepteria adlı dini bir festival kutlanırdı. Delphi'deki kehaneti, Yunanlılar için kolonilerini kurmada dini itici güç olarak önemli bir rol oynamıştır.

Apollon kutsal alanını kurduktan sonra tapınağa hizmetçiler bulma işine girişti. Knossoslu Giritlilerin görev yaptığı ve Pylos'a doğru yola çıkan bir geminin oradan geçtiğini fark etti. Apollon kendisini bir yunusa dönüştürdü [Delphis , dolayısıyla şehrin adı] ve Girit gemisine atladı. İlk başta adamlar yunusu tekrar denize atmaya çalıştılar ancak korkuya kapıldılar. Uzun bir yolculuğun ardından Apollon gemiyi Crisa'ya götürdü; burada kıyıya sıçradı ve ateşli bir parlaklık ve ihtişamın ortasında kendisini bir tanrı olarak ortaya çıkarmıştır. Giritli erkeklere Apollon Delphinius gibi kurban kesmelerini ve kendisine dua etmelerini emretti. Daha sonra onları kendi mabedine götürdü ve tapınağının büyük bir zenginlik ve prestij kazanacağını öngörerek sorumluluğu Giritlilere bırakmıştır.

Persler MÖ 480'de Yunanistan'a saldırdığında, Pers kralı Xerxes, Delphi hazinesini çalmak için tamamen silahlı bir tabur göndermiştir. Ancak efsaneye göre, Athena Pronea Kutsal Alanı'ndan bir fırtına geldiğini ve çevredeki dağlardan düşen kayaların birçok Perslinin ölümüne neden olduğunu, geri kalanlar geri çekilmenin akıllıca olduğunu düşünmüşlerdir. Hristiyanlığın Bizans İmparatorluğu'nun baskın dini haline geldiği dönemde imparator II. Theodosius'un bir fermanıyla Delphi kehaneti pagan bir yer olarak kapatılmıştır.