Daha yaygın olarak Maxentius olarak bilinen, İmparator Maximianus Herculius'un oğlu ve Galerius'un damadı olan 306'dan 312'ye kadar gaspçı Roma İmparatoru Marcus Aurelius Valerius Maxentius. Galerius'un 1 Mart 293'te Sezar rütbesine atanmasının ardından Maxentius, Galerius'un kızı Valeria Maximilla ile evlendi ve bu evlilikten Romulus adında bir oğlu olmuştur. Maxentius'a aite detaylı antik sikke görselleri için Tıklayınız.
Üçüncü yüzyılın sonları Roma şehri için umut vadeden bir zaman değildi. İmparatorluğun başkenti olarak geleneksel rolü, savaş ve siyasetin değişen doğası nedeniyle yavaş yavaş aşınıyordu. Sınırlar boyunca koruma ihtiyacı arttıkça, daha büyük güç eyaletlerde yoğunlaşıyordu. Her türden para ve kaynak, Roma savunmasının bu ön cephelerine yönlendiriliyordu.
Bu dönüşüm yaşanırken, Roma'nın büyük metropolü imparatorluğun işleyişi için daha az kritik hale geldi. İmparatorlar rutin olarak eyaletlerde taç giyerdi ve eğer zamanları varsa, senatonun her durumda onlara karşı çıkamamasına rağmen, onay için Roma'daki senatoyu ziyaret ederlerdi. Başkent önemini ve ihtişamını yitiriyordu ve Tetrarşi'nin zor ekonomik dönemlerinde, özel vergi muafiyetleri, kira ve yiyecek yardımları ve imparatorluk çapındaki vatandaşların sırtından desteklenen gösterişli eğlenceler gibi geleneksel ayrıcalıklarının bir kısmını kaybetmeye mahkûmdu.
Bu, eski imparator Maximianus'un oğlu Maxentius'un isyanını sahnelediği ortamdı. Kendini başkentin özel çıkarlarını koruyacak ve bunu yaparken zamanın elini Roma'nın ayrıcalıklı bir yer olduğu zamana geri döndürecek bir popülist lider olarak nitelemiştir. Maxentius'un antik sikkeleri bu platformları yansıtır ve babasının kurduğu Herculian hanedanına olan aile bağlarını teşvik ederek buna eski moda bir asalet duygusu ekler.
Maxentius'a ait paylaşmış olduğumuz altın madalyon, hayatta kalan en büyük Roma madalyonlarından biri olup dünyada sadece bilinen iki örnekten biridir ve sekiz aureus altın sikke [42,76 g] ağırlığındadır. Bu madalyon şüphesiz Maxentius'un askeri subaylarına dağıtılmak üzere saklanan bir hazinenin parçasıdır. Bu gibi dikkat çeken şeyler, onu destekleme veya ona ihanet etme konusunda en iyi konumda olan adamlar arasında onun ideallerini güçlendirmek için mükemmel bir ortamdı.
Madalyon Maxentius'u, başkenti Galerius'un tehdit ettiği aşağılanmalardan kurtarmakla Roma'nın kendisi tarafından görevlendirilen kişi olarak tasvir eder. Madalyonun arka yüzündeki 'İmparatorumuzun koruyucusu olan Ebedi/Sonsuz Roma'ya lejantı [ROMAE AETERNAE VCTRICI AVG N], Maxentius'un isyanı sürdürme davasını nasıl sunduğuna dair ciltler dolusu şey anlatır. Madalyonun ön yüzünde, Maxentius, tüm çağdaşlarının taç giydiği bir zamanda kendisini başı açık olarak tasvir eder ve arka yüzde bir senatörün cübbesini giyer. Bu madalyonun alıcısının, Maxentius'un bir despot olarak değil, alçakgönüllülükle ve Roma'nın kendi isteğiyle hükmettiğine dair güvenceye kavuşması umuduyla her yönü ile dikkatlice düşünülmüştür.
Üçüncü yüzyılın sonları Roma şehri için umut vadeden bir zaman değildi. İmparatorluğun başkenti olarak geleneksel rolü, savaş ve siyasetin değişen doğası nedeniyle yavaş yavaş aşınıyordu. Sınırlar boyunca koruma ihtiyacı arttıkça, daha büyük güç eyaletlerde yoğunlaşıyordu. Her türden para ve kaynak, Roma savunmasının bu ön cephelerine yönlendiriliyordu.
Bu dönüşüm yaşanırken, Roma'nın büyük metropolü imparatorluğun işleyişi için daha az kritik hale geldi. İmparatorlar rutin olarak eyaletlerde taç giyerdi ve eğer zamanları varsa, senatonun her durumda onlara karşı çıkamamasına rağmen, onay için Roma'daki senatoyu ziyaret ederlerdi. Başkent önemini ve ihtişamını yitiriyordu ve Tetrarşi'nin zor ekonomik dönemlerinde, özel vergi muafiyetleri, kira ve yiyecek yardımları ve imparatorluk çapındaki vatandaşların sırtından desteklenen gösterişli eğlenceler gibi geleneksel ayrıcalıklarının bir kısmını kaybetmeye mahkûmdu.
Bu, eski imparator Maximianus'un oğlu Maxentius'un isyanını sahnelediği ortamdı. Kendini başkentin özel çıkarlarını koruyacak ve bunu yaparken zamanın elini Roma'nın ayrıcalıklı bir yer olduğu zamana geri döndürecek bir popülist lider olarak nitelemiştir. Maxentius'un antik sikkeleri bu platformları yansıtır ve babasının kurduğu Herculian hanedanına olan aile bağlarını teşvik ederek buna eski moda bir asalet duygusu ekler.
Maxentius'a ait paylaşmış olduğumuz altın madalyon, hayatta kalan en büyük Roma madalyonlarından biri olup dünyada sadece bilinen iki örnekten biridir ve sekiz aureus altın sikke [42,76 g] ağırlığındadır. Bu madalyon şüphesiz Maxentius'un askeri subaylarına dağıtılmak üzere saklanan bir hazinenin parçasıdır. Bu gibi dikkat çeken şeyler, onu destekleme veya ona ihanet etme konusunda en iyi konumda olan adamlar arasında onun ideallerini güçlendirmek için mükemmel bir ortamdı.
Madalyon Maxentius'u, başkenti Galerius'un tehdit ettiği aşağılanmalardan kurtarmakla Roma'nın kendisi tarafından görevlendirilen kişi olarak tasvir eder. Madalyonun arka yüzündeki 'İmparatorumuzun koruyucusu olan Ebedi/Sonsuz Roma'ya lejantı [ROMAE AETERNAE VCTRICI AVG N], Maxentius'un isyanı sürdürme davasını nasıl sunduğuna dair ciltler dolusu şey anlatır. Madalyonun ön yüzünde, Maxentius, tüm çağdaşlarının taç giydiği bir zamanda kendisini başı açık olarak tasvir eder ve arka yüzde bir senatörün cübbesini giyer. Bu madalyonun alıcısının, Maxentius'un bir despot olarak değil, alçakgönüllülükle ve Roma'nın kendi isteğiyle hükmettiğine dair güvenceye kavuşması umuduyla her yönü ile dikkatlice düşünülmüştür.