Methymna Antik Kenti Sikkeleri

Methymna [ΜΗΘΥΜΝΑ] Antik Kenti - MHΘYMNAIΩN - MAⴲVMNAIOΣ ​

MÖ 10. yüzyılda anakaradan gelen Aeolian Yunan kolonistleri tarafından kurulmuş olan Methymna [ΜΗΘΥΜΝΑ], Lesbos [Midilli] Adası’nın kuzey kıyısında bulunan antik kenttir. MÖ 6. yüzyılda komşu şehir Arisba'yı [Midilli'de bir kasaba] yok edip topraklarını ele geçirerek adadaki gücünü genişletmiştir. Strabon antik kent hakkında iki limanı olan kenti her bakımdan iyi bir şekilde donatılmış bir antik kent olarak anlatır. Methymna, Midilli Adası'nın Midilli'den sonra ikinci en önemli kentiydi. Şarap ticareti, antik kentin refahında belirgin bir rol oynamıştır. Methymna [ΜΗΘΥΜΝΑ] adı ünlü olduğu şaraptan [ΜΕΘΥ] türemiştir. MÖ 5. ve 4. yüzyıllarda Methymna, bağımsız politikasıyla zaman zaman Midilli'nin rakibi olmuştur. MÖ 333'te Memnon komutasındaki Pers filosu Midilli'yi kuşatıp ele geçirdi ve Methymna'ya Pers yanlısı bir tiran yerleştirdi, ancak ada kısa süre sonra Makedonlar tarafından kurtarıldı. 4. yüzyılda İskender'in imparatorluğunun dağılmasıyla oluşan Helenistik krallıklar arasındaki savaşlarda Midilli Adası, sonunda Mısır'a giden bir ödül olacaktı.

Pausanias'a [ΠΑΥΣΑΝΙΑΣ] göre Methymna'lı bazı balıkçılar, ağlarının zeytin ağacından yapılmış bir yüzü, deniz yüzeyine kadar sürüklendiğini fark ettiler. Görünüşü bir miktar tanrısallık hissi veriyordu ama tuhaftı ve Yunan tanrılarının normal özelliklerine benzemiyordu. Böylece Methymna halkı Pythian rahibesine figürün hangi tanrıya veya kahramana benzediğini sordu ve o da onlara Dionysos Phallen'e [Dionysos Phallenos - ΦΑΛΛΗΝΟΣ] tapınmalarını emretti. Bunun üzerine Methymna halkı denizin dışındaki tahta heykeli kendilerine sakladı, ona kurbanlar ve dualarla tapınıldı, ancak bronz bir kopyasını Delphi'ye gönderdiler [10.19.3].



Methymna'nın kuruluşu hakkında çok az şey bilinmektedir; şehrin en erken buluntuları Erken Tunç Çağı'na tarihlenmektedir ve kanıtlar Geç Roma dönemine kadar devam etmektedir. Şehir daha sonra komşu şehir olan ve Lesbos'un altıncı polisi olan Arisba'yı fethettiğinde ve halkını köleleştirdiğinde topraklarını genişletti [Herodot, 1.151].

Herodot, bu kısa not aracılığıyla şehir için en erken yazılı kaydı sağlar, ancak şehrin daha erken tarihi için daha fazla kanıt, Korint tiranı Periander'in [yaklaşık MÖ 627-585] çağdaşı olan ve ilk dithyramb'ı besteleyen Methymna yerlisi Arion'un hikayesi aracılığıyla sağlar. Dithyramb; şarap ve bereket tanrısı Dionysos'un onuruna söylenen ve dans edilen eski bir Yunan ilahisidir.

Herodot, Arion'un onu İtalya ve Sicilya'ya götürmek için bir Korint gemisi kiraladığını ancak mürettebatın onu soymak istediğini ve kendini öldürmezse onu öldürmekle tehdit ettiğini kaydeder. Arion denize atladı ve onu güvenli bir şekilde Taenarus'a taşıyan bir yunus tarafından kurtarıldı [1.23-24]. Bu hikaye, o zamanlar Methymna'nın Yunan dünyasında geniş kapsamlı bağlantıları olan önemli bir şehir olması gerektiğini öne sürmektedir.

Peloponnesos Savaşı'nın patlak vermesiyle, Mytilene Atina egemenliğine karşı ayaklandı [MÖ 428] ve Methymna hariç Lesbos'un diğer tüm şehirleri ona katıldı. Methymna, Mytilene'deki Atina karşıtı bir grupla işbirliği yapmasına rağmen Atina'nın tarafını tuttu. Ertesi yıl isyan bastırıldığında, yalnızca Methymna topraklarının Atinalılar tarafından kolonileştirilmesinden ve garnizon olarak kullanılmasından kurtuldu. Gerçekten de, 427'den sonra, Sakız Adası ile birlikte, Methymna, Delos Birliği'nin kendi kendini yönetmeye devam etmesine ve phoros [haraç] ödemekten muaf tutulmasına izin verilen tek üyesiydi.

Şehrin, Lesbos'un diğer şehirlerinin ayaklanmasına katılma konusundaki isteksizliği, şehrin halkındaki gerçek bir sadakat duygusundan kaynaklanıyor gibi görünmektedir. Antik Yunan tarihçisi ve Atinalı general Thukydides, Methymnalıların Spartalılardan çok Atinalıların yanında yer almaya daha meyilli olduklarını ve Spartalı komutan Kallikratidas'ın 406'da Methymna'yı kuşattığında şehrin Atina garnizonuna sadık kaldığını ve birkaç hain tarafından ihanete uğrayana kadar direndiğini belirtir.